7 yıl sonra geldim buraya. Gelirken de baya uğraştım, hatta zor buldum blog sayfamı.
Geçmişi okuyarak iyi mi yaptım bilmiyorum.
Dinledim yine Yanıbaşımdan'ı, İz Bırakanlar Unutulmaz'ı. Gözlerim ve hipokampusüm olağanın dışında hareketlendi.
Şimdi de bir şeyler yazmaya çalışıyorum ancak edebiyat ile aram bu denli bozukken nasıl bir yazı çıkar bilmiyorum.
-Bilgisayarımı review makale hazırlığıma devam etmek için açmıştım. Konunun buralara gelmesine şaşırıyorum-
Çok zaman geçti, her şey, herkes çok değişti.
Çoğu şey olumlu yönde değişti ve gelişti;
-Yeni bir şehirde, sevdiğim bir işte yönetici oldum.
-Birini koşulsuz sevmeyi öğrendim, onunla yaşamayı öğrendim.
-Geçmiş daha az aklıma geliyor artık. Bu yoğunluğumdan mıdır veya kafamın başka şeylerle meşgul olduğundan mıdır bilmiyorum ama düşünmemenin beni iyi hissettirdiğinin farkındayım.
Bazı şeyler umduğum gibi olamadı:
-Kaybolma dediklerim kayboldu.
-*Matematiğe Güvenin Gittikçe Azalması Lazım* demiştim ama kendim azaltamadım.
-Antalya'da yaşamaya bir adım daha uzaklaştım.
-Saçlarım seyrekleşti, yaşlandım.
Yazının devamını getirir miyim bilmiyorum. Zaten edabiyat da yapamıyorum, şairane de yazamıyorum. Burada bırakıyorum. Belki dönerim.
Zaman hiç beklemiyor arkadaşlar. Buradaki son yazımdan 7 yıl geçmiş... doğumdan okula başlamak için yeterli bir süre; uzuun bir zaman dilimi.
Zaman beklemiyorken, geçmişle boğuşmak, bir blog yazmak için kafa yormak, zaman ayırmak falan... Bir 5 yıl sonra döner, yapar zekayaya yazdırırım belki bişiler, hem de edebi edebi...